İran Nükleer Politikasını Değiştirmeyi Amaçlamakta
İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Başkanı Kemal Harrazi, ülkesinin bir "varoluşsal tehdit" ile karşı karşıya kalması durumunda nükleer doktrininde değişiklik yapabileceğini açıkladı. Al Mayadeen’e verdiği röportajda Harrazi, İran'ın her türlü askeri tırmanışa yanıt verebilecek kapasitede olduğunu, nükleer silah üretimi için teknik olanaklara sahip bulunduğunu ancak bu konuda tek caydırıcı İran dini lideri Ali Hamaney’in fetvası olduğunu vurguladı. Harrazi, değişikliklerin uzun menzilli füze politikalarını da kapsayabileceğini belirterek, İran’ın "Gerçek Vaat 2" operasyonunda İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği balistik füze saldırılarına değindi. İsrail’in düşmanca eylemlerine devam etmesi halinde İran'ın karşılık vereceğini ifade eden Harrazi, buna rağmen nükleer silah üretme niyetinin bulunmadığını yineledi. Son olarak, İran Dışişleri Bakanlığı ve askeri yetkililer, İsrail’in saldırılarına orantılı ve hesaplı yanıtlar verileceğini belirterek, bölgedeki gerilimi artırmaktan kaçınma yönündeki politikalarını sürdüreceklerini kaydetti.
(Ведомости, “Иран может изменить ядерную политику в случае «экзистенциальной угрозы»”, (01.11.2024))
Türkiye’nin Ukrayna-Rusya Savaşında Arabuluculuğu
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye'nin Ukrayna'ya yönelik askeri desteğinin, Ankara'nın Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk girişimleriyle çeliştiğini ifade etti. Lavrov, 31 Ekim'de Hürriyet gazetesine verdiği röportajda, Türk silahlarının Ukrayna tarafından Rus askeri ve sivillere karşı kullanıldığını belirtti. Bununla birlikte, Moskova'nın Türkiye'nin barış çabalarını takdir ettiğini ve siyasi çözüm için açık olduğunu vurgulayan Lavrov, mevcut koşullarda Ukrayna'nın müzakere yanlısı olmadığını, bu nedenle arabuluculuk girişimlerinin başarıya ulaşma ihtimalinin düşük olduğunu ifade etti. Lavrov, Türkiye’nin 2022 yılında İstanbul’da barış görüşmelerine ev sahipliği yaparak "tahıl koridoru" anlaşmasının imzalanmasını sağladığını hatırlattı; ancak sonrasında Batılı güçlerin, Kiev'in karşı tarafların çıkarlarını dengeleme şartıyla çatışmaları durdurmasını yasaklamasının, barış görüşmelerini suya düşürdüğünü belirtti. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, esir değişimi, tahıl anlaşmasının yeniden başlatılması ve Karadeniz’de mayın temizliği gibi konuları Putin ile görüştüğünü, Türkiye'nin barış için diplomatik çabalarını sürdüreceğini belirtti. Ancak Türkiye'nin Ukrayna'da Bayraktarüretim tesisi kurması ve çeşitli silah sevkiyatları, Moskova'da Türkiye'nin tarafsızlık politikasına dair soru işaretlerine yol açmaktadır. Uzmanlar, Türkiye'nin arabuluculuk rolünü sürdürmesi için bu tür askeri yardımları sonlandırması gerektiğini dile getirmektedir.
(Ведомости, “Посредничество Турции в украинском конфликте России не нужно”, (02.11.2024))
Moldova’da Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin İkinci Turu
Moldova’da 3 Kasım’da başlayan ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halk, mevcut Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu ile eski Moldova Başsavcısı Alexandr Stoianoglo arasında tercih yapmakta. Merkezi Seçim Komisyonu'na göre, ülke genelinde 1988, yurtdışında ise 231 olmak üzere toplam 2219 sandık açıldı. Oy verme işlemleri için 3,6 milyon oy pusulası hazırlandı; bunlardan 839 bini yurtdışında kullanılmak üzere, 746 bin 929'u Rusça ve 3900’ü Gagavuzca basıldı. Seçimleri 2400’den fazla ulusal ve uluslararası gözlemci takip etmektedir. İlk turda hiçbir aday yüzde 50'yi aşamadığı için ikinci tur düzenlenmektedir. İlk turda Sandu, 656 bin oyla (%42,49) önde gelirken, Stoianoglo 401 bin oy (%25,95) almış bulunmaktadır. Avrupa Birliği üyeliği yanlısı politikalarıyla bilinen Sandu (Eylem ve Dayanışma Partisi), 2020’den bu yana cumhurbaşkanı olarak görevini ifa etmektedir. Eski Moldova Başsavcısı Stoianoglo (Moldova Cumhuriyeti Sosyalist Partisi) ise Moldova’nın tarafsızlık politikasını savunmakta olup, Rusya ile iyi ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Seçim sonuçları, ülkenin siyasi geleceği açısından büyük önem atfetmektedir.
(Ведомости, “В Молдавии начался второй тур президентских выборов”, (03.11.2024))
Moldova Seçim Sonuçları
Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların %55,33’ünü alarak yeniden seçildi. Sandu’nun zaferi, özellikle yurtdışında yaşayan Moldovalı seçmenlerin güçlü desteğiyle gerçekleşebildi. Eski Moldova Başsavcısı Alexandr Stoianoglo ise %44,67 oranında oy alarak Sandu’nun gerisinde kaldı. Yurtiçindeki seçmenlerin büyük ölçüde Stoianoglo’yu desteklemesi, Sandu’nun dört yıllık iktidarı süresince ülke içinde popülaritesinin azaldığını ortaya koymaktadır. Avrupa Birliği üyeliği yanlısı politikalarıyla bilinen Sandu, yurtdışındaki seçmenlerden %83 oranında destek alırken, yurtiçindeki destek oranı %49’da kaldı. Stoianoglo ise ekonomik kriz ve artan enerji maliyetleri nedeniyle hükümetten memnun olmayan seçmenler tarafından tercih edildi. Öte yandan, Batılı basın ve politikacılar Rusya’yı seçimlere müdahale etmekle suçlarken, Sandu’nun karşıtları seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddiasında bulundu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Sandu’yu seçim zaferinden dolayı tebrik ederek, Moldova’nın Avrupa geleceği için birlikte çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Sandu’nun zaferi, Moldova’nın AB ile bütünleşme yolunda önemli bir adım olarak değerlendirildi. Bu durum, ülkenin siyasi dengelerinde ve bölgesel politikalarında kritik etkiler yaratabileceği vurgulanmaktadır.
(Ведомости, “«Внутри страны поддержка сократилась»: реакция западных СМИ на победу Санду”, (04.11.2024))
Vladimir Putin ve Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Choe Son-hui Arasında Görüşme Gerçekleşti
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 4 Kasım'da Kremlin'de Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Choe Son-hui ile bir araya geldi. Görüşmenin halka açık kısmında, liderlerin selamlaşmaları ve Kuzey Kore Ulusal Lideri Kim Jong-Un'un Putin’e gönderdiği selamlarının iletilmesi öne çıktı. Toplantıya Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Putin'in danışmanı Eski Rusya’nın Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Yuriy Uşakov da katıldı. Choe Son-hui, görüşme öncesinde Moskova ve Vladivostok'ta bir dizi temas gerçekleştirmiş; Lavrov ile 1949 yılında Kuzey Kore’nin kurucusu Eski Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Il-sung’un Sovyetler Birliği'ne yaptığı ziyaret anısına bir plaket açılışı yapmıştı. Görüşmeler, Rusya ile Kuzey Kore arasında imzalanan "Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması"nın ardından gelişirken, Batılı ülkeler Kuzey Kore askerlerinin Ukrayna’daki çatışmalarda Rusya’yı destekleyeceğine dair iddialar öne sürmüştür. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 31 Ekim’de Kuzey Kore askerlerinin Rusya’da konuşlandığını ve çatışmalara katılabileceklerini belirtti. Putin ise bu iddiaları yorumlayarak, Kuzey Kore ile imzalanan anlaşmanın hükümlerinin dikkatle uygulanacağını ve iki ülke arasındaki iş birliğinin önemini ifade etti. Görüşmeler, Rusya ve Kuzey Kore arasındaki stratejik ortaklığın derinleştiğini ortaya koyarken, uluslararası arenada tartışmalara yol açmıştır.
(Ведомости, “Владимир Путин провел встречу с министром иностранных дел КНДР Цой Сон Хи”, (04.11.2024))
İsrail Başbakanı’ndan Güven Krizi Açıklaması
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant’ı karşılıklı güven eksikliği nedeniyle görevden aldığını duyurdu. Netanyahu, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Galant’ın kabine kararlarına aykırı açıklama ve eylemlerde bulunduğunu belirterek, başbakan ve savunma bakanı arasında tam bir uyumun ülkenin başarısı için şart olduğunu ifade etti. İsrail gazetesi Haaretz’in haberine göre, Netanyahu bu kararı güvenlik ofisindeki bazı sorunlar nedeniyle ertelemişti. Görevden alma bildirisi Galant’a bir toplantı sırasında iletildi ve Galant, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, İsrail’in güvenliğinin hayatının misyonu olduğunu vurguladı. Galant’ın yerine İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz atanırken, Katz’ın yerine ise Eski İsrail Adalet Bakanı Gideon Sa’ar getirildi. Netanyahu’nun bu hamlesi, hükümet içindeki siyasi dengeleri yeniden şekillendirirken, kamuoyunda güven krizine dair tartışmaları alevlendirdi.
(Ведомости, “Нетаньяху уволил министра обороны Израиля Галанта”, (05.11.2024))
Rusya ve Belarus Hükümetleri Arasında İşbirliği Adımları
Rusya ve Belarus hükümet başkanları, iki ülke arasındaki işbirliğini derinleştirmek amacıyla 19 anlaşma imzaladı. Bu çerçevede, 1 Mart'tan itibaren iki ülke arasında uluslararası dolaşım (roaming) ücretlerinin kaldırılacağı duyuruldu. Ayrıca, demir yolu tarifelerinin eşitlenmesi, şehirlerarası demir yolu ağlarının geliştirilmesi, tüketici haklarının korunmasına ilişkin ortak kurallar ve her iki ülkenin ürünlerine "Birlik Devleti" statüsü kazandırılması konularında mutabakat sağlandı. Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, dolaşım ücretlerinin kaldırılmasının vatandaşlar için önemli bir karar olduğunu belirtirken, Belarus Başbakanı Raman Halouçanka, kararla internet trafiği gibi sınırlamalar getirileceğini ekledi. Karar, özellikle Belarus telekomünikasyon şirketlerinin mali endişeleri nedeniyle uzun süredir ertelenmekteydi. İki ülke arasında son yıllarda artan ekonomik ve sosyal entegrasyon süreci, 2023 yılında ticaret hacminin 3 trilyon rubleyi aşmasıyla ivme kazandı. Hükümetler ayrıca, yüksek teknoloji alanında eğitim iş birliği sağlamak için ortak bir üniversite kurulacağını açıkladı. Bu kararlar, Aralık ayında gerçekleşmesi planlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko görüşmesi öncesinde, “Birlik Devleti” çerçevesinde alınan stratejik adımların bir parçası olarak değerlendirildi.
(Ведомости, “Главы правительств РФ и Белоруссии подписали 19 документов о сотрудничестве”, (05.11.2024))
Türkiye-Kırgızistan İlişkilerinde Yeşil Ekonomi Anlaşması
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kırgızistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyarette, iki ülke arasında önemli bir anlaşmaya varıldı. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Türkiye’nin Kırgızistan’ın 62,3 milyon dolarlık dış borcunu sildiğini duyurarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Borç affının, yeşil ekonomi projelerinin hayata geçirilmesi şartıyla gerçekleştiği belirtildi. Daha önce Almanya da benzer şekilde Kırgızistan’ın 14 milyon dolarlık borcunu çevreci projeler karşılığında silmişti. Buna karşın, Kırgızistan’ın Türkiye’ye 2012-2015 yılları arasında sosyal ve ekonomik projeler için alınan 100 milyon dolarlık krediden kalan 58,8 milyon dolarlık borcu devam etmektedir. Erdoğan’ın ziyareti, 6 Kasım’da Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne katılımıyla sona erecektir. Bu gelişme, Türkiye’nin NATO müttefikliği ve Avrupa Birliği üyeliği hedefleriyle uyumlu şekilde, BRICS ile ilişkilerini geliştirme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’nin dünya jeopolitik sistemindeki yerini güçlendirme hedefi, Erdoğan’ın uluslararası temaslarıyla somut adımlara dönüşmeye devam etmektedir.
(Ведомости, “Эрдоган списал долг Киргизии перед Турцией в обмен на помощь с экологией”, (05.11.2024))
2024 Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Seçimleri
5 Kasım'da gerçekleştirilen ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump, kritik bir zaferle ABD’nin 47. başkanı seçildi. İki aşamalı seçim sistemiyle yürütülen süreçte, 538 seçici delegeden 270'ini kazanmak yeterli olurken, Trump 277 delege oyu alarak Demokrat Parti’den Kamala Harris'in 224 oyuna karşı üstünlük sağladı. Trump, seçim öncesi dengede görülen yedi kritik eyaletten en az dört tanesinde zafer elde etti. Cumhuriyetçi Parti ayrıca Senato'da çoğunluğu sağladı. Seçim sonuçlarının uluslararası yankıları, Kremlin'in değerlendirmeleri ve detaylı analizler, farklı platformlarda kamuoyuna sunulmaya devam etmektedir.
(Ведомости, “Итоги выборов президента США. Главное”, (06.11.2024))
Vladimir Putin'in Valday Konuşması
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi’de düzenlenen XXI. Uluslararası Valday Tartışma Kulübütoplantısında yaptığı konuşmada, dünya düzenindeki köklü değişimlere dikkat çekerek, mevcut sistemin geri dönüşsüz bir şekilde sona erdiğini ve yeni bir dünya düzeni için mücadele verildiğini belirtti. Putin, Batı’nın totaliter ideolojiler dayatarak, alternatif fikir ve bağımsız düşüncelere karşı tahammülsüzlük gösterdiğini, bu durumun neofaşizm ve terörizme kadar uzanan sorunlara yol açtığını ifade etti. Ayrıca, Batı’nın nükleer silah kullanımına başvurabileceği uyarısında bulunarak, bu tür tehditlerin küresel bir felakete neden olabileceğini vurguladı. Putin, NATO’yu işlevini yitirmiş bir yapı olarak nitelendirirken, BRICS gibi çok taraflı iş birliği mekanizmalarının önemine işaret etti. Rusya’nın ekonomik yaptırımları aşarak küresel sisteme entegre olmaya devam ettiğini belirten Putin, yapay zeka, yeşil enerji ve ulusal para birimlerinin kullanımı gibi konularda bağımsız politikalar izlemeye devam edeceklerini dile getirdi. Yeni dünya düzeninde hegemonyanın yeri olmadığını ifade eden Putin, uluslararası toplumun tüm üyelerinin çıkarlarını gözetecek dengeli bir yapı oluşturulması gerektiğini belirtti.
(Ведомости, “Владимир Путин выступил на «Валдае». Главное”, (07.11.2024))
Bolivya'nın BRICS Ortaklık Statüsü
Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ülkesinin BRICS’e ortak ülke statüsüyle katılmasını dış politikasının en büyük başarısı olarak nitelendirdi. Görevdeki dördüncü yıl dönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada Arce, bu adımı Bolivya'nın tarihindeki iki büyük dönüm noktasından biri olarak değerlendirdi. BRICS üyeliğinin, ekonomi, finans, ticaret, kültür ve jeopolitik alanlarında kalıcı etkiler yaratacağını vurgulayan Arce, diğer önemli bir başarı olarak Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR)’a katılımı işaret etti. 22-24 Ekim tarihlerinde Kazan’da düzenlenen BRICS Zirvesi’nde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Bolivya ile politikadan ticarete, eğitimden kültüre kadar çeşitli alanlarda gelişen ilişkileri ve iki ülkenin dünya düzeni konusundaki benzer bakış açılarını öne çıkardı. Zirvede, 35 devlet ve altı uluslararası örgütün temsilcilerinin yer alması, BRICS’in küresel otoritesini ve önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
(Ведомости, “Арсе назвал статус партнера БРИКС для Боливии главным достижением своей политики”, (08.11.2024))
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı, Cezayir ve Etiyopya Dışişleri Bakanlarıyla Görüşme Gerçekleştirdi
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya-Afrika Ortaklık Forumu çerçevesinde Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ve Etiyopya Dışişleri Bakanı Gedion Timotheos ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdi. Lavrov ve Attaf, Rusya ile Cezayir arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusunu ele alırken, iş birliğinin BM Güvenlik Konseyi gibi çok taraflı platformlarda güçlendirilmesine vurgu yaptı. Görüşmede ayrıca, Orta Doğu ve Sahra -Sahel bölgesindeki krizlerin, BM Şartı ve uluslararası hukuk temelinde, siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesinin önemi üzerinde duruldu. Lavrov, Etiyopyalı mevkidaşı Timotheos ile yaptığı görüşmede ise iki ülke arasındaki karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini genişletme ve BRICS ile BM çerçevesindeki uluslararası konularda diyaloğu derinleştirme konusunda mutabakata vardı. 9-10 Kasım tarihlerinde Soçi'de düzenlenecek olan forumda, 40'tan fazla Afrika ülkesinden dışişleri, eğitim, ekonomi, teknoloji ve diğer alanlarda bakanlar da dahil olmak üzere 1500'den fazla katılımcının yer alacağı açıklandı.
(Ведомости, “Лавров встретился с министрами иностранных дел Алжира и Эфиопии”, (08.11.2024))
Rusya, Ukrayna ile İlgili Önerileri Dikkate Almaya Hazır
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri, Çin’i Ziyaret Ediyor
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, 11-14 Kasım tarihleri arasında gerçekleştireceği Çin ziyareti kapsamında ülkenin üst düzey siyasi liderleriyle bir araya gelecek. Ziyaret çerçevesinde, Şoygu’nun Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ve Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dışişleri Komisyonu Ofisi Başkanı Vang Yi ile stratejik güvenlik ve bölgesel işbirliği konularında kapsamlı istişareler yapması bekleniyor. Ayrıca, eski Rusya Savunma Bakanı Şoygu, Eski Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Güvenlik Bakanı Chen Wenqing ile görüşmeler gerçekleştirecek ve Zhuhai’de düzenlenecek Airshow China 2024 hava gösterisinde Rus yapımı beşinci nesil jet Suhoy Su-57 avcı uçağının uluslararası ilk tanıtımına katılacak. Bu ziyaret, Mayıs ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile imzaladığı kapsamlı stratejik işbirliği anlaşmasının ardından, ikili ilişkilerdeki güvenlik ve işbirliği alanlarını derinleştirme çabalarının bir parçası olarak görülmektedir. Şoygu’nun temaslarının, bölgesel ve uluslararası güvenlik meselelerine dair çözüm odaklı sonuçlar doğurması beklenmektedir.
(Ведомости, “Шойгу на следующей неделе посетит Китай”, (10.11.2024))
AB’nin Ukrayna'ya Yaptığı Mühimmat Yardımları Hakkında
Avrupa Birliği, 2024 yılı boyunca Ukrayna'ya 980 binden fazla mühimmat yardımında bulunulduğunu ve yıl sonuna kadar bu rakamın 1 milyonu aşmasının beklendiğini açıkladı. Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “şu ana kadar 980 binden fazla mühimmat teslim ettik ve çok yakında bu sayı 1 milyonu bulacak” ifadelerini kullanarak AB'nin yıllık 1 milyon mühimmat teslimatı taahhüdünü yerine getireceğini vurguladı. Borrell ayrıca, AB'nin bu taahhüdüne ek olarak Çekya'nın inisiyatifleri ve ikili anlaşmalar çerçevesinde yapılan sevkiyatlarla toplam mühimmat sayısının yıl sonuna kadar 1,5 milyonu aşacağını belirtti. 2025 yılı itibarıyla ise AB'nin mühimmat üretim kapasitesini artırarak bu seviyede teslimat yapmaya devam edebileceği ifade edildi. 9 Kasım’da Ukrayna’nın başkenti Kiev’e beşinci ve son kez resmi ziyarette bulunan Borrell, Ukrayna’ya yönelik destek konularını Donald Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından değişen uluslararası dinamikler çerçevesinde değerlendirdi. Öte yandan, Borrell’in görevini Avrupa Komisyonu’nun Eylül ayında onayladığı eski Estonya Başbakanı Kaja Kallas’a devretmeye hazırlandığı bildirildi.
(Ведомости, “Боррель: Евросоюз передал Украине около 1 млн снарядов в 2024 году”, (11.11.2024))
Azerbaycan’da Düzenlenen COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi
11 Ekim’de Bakü’de başlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın (COP29) 29. oturumunda, 198 ülkenin temsilcileri, iklim değişikliğiyle mücadelede gelişmekte olan ülkelere finansman sağlanmasını ele almaktadır. Bakü Olimpiyat Stadyumu’nda düzenlenen zirveye, hükümet yetkilileri, yatırımcılar ve çevre aktivistleri dahil 50.000’den fazla kişi katılmaktadır. Zirvenin "finans COP’u" olarak anılması, gelişmekte olan ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmalarını ve iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarını destekleyecek yeni bir yıllık finansman hedefinin belirlenmesinin gündemde olması olarak belirtilmektedir. 2009’da belirlenen yıllık 100 milyar dolarlık hedefin bugüne dek karşılanmaması, bu konuda daha etkili çözümler aranmasını gösterdi. Öte yandan, Azerbaycan hükümeti, fosil yakıt sektöründeki büyümeyi eleştiren çevre raporlarına karşın, yenilenebilir enerjiye geçiş ve yeşil gündem doğrultusunda ekonomik dönüşüm çabalarını sürdürmektedir. Uzmanlar, bu zirvede küresel finansman sistemlerinde iklim hedeflerinin nasıl entegre edileceği, yeşil sertifikaların karşılıklı tanınması ve projelerin şeffaflıkla yönetilmesi gibi konuların detaylıca tartışılacağını öngörmektedir. Konferansın 22 Kasım’da sona ermesi bekleniyor.
(Ведомости, “Азербайджан принимает климатический саммит ООН”, (12.11.2024))
Çin ve Rusya Arasındaki İlişkiler Tarihi Zirvede
Eski Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Güvenlik Bakanı Chen Wenqing Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu ile yaptığı görüşmede, Çin-Rusya ilişkilerinin tarihteki en yüksek seviyeye ulaştığını ve iki ülkenin siyasi ve stratejik güveni güçlendirdiğini belirtti. Çinli yetkili, bu ilişkinin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in stratejik planlamaları ve önemli anlaşmaları sayesinde kapsamlı ortaklık ve stratejik iş birliği düzeyine ulaştığını ifade etti. Taraflar, karşılıklı saygı, eşitlik ve karşılıklı faydaya dayalı bir iş birliği anlayışıyla temel çıkarları koruma ve çeşitli alanlarda stratejik iş birliğini derinleştirme çabalarını sürdürmektedir. Ayrıca, Çin ve Rusya'nın, büyük devletler arasındaki iş birliği ve olumlu etkileşimin bir örneği haline geldiği vurgulandı. Şoygu, Çin ziyaretinde ABD'nin "çevreleme politikası"na karşı ortak bir duruş sergilemenin önemine dikkat çekerken, Avrasya’da eşit ve bölünmez bir güvenlik mimarisi inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
Çevreleme Politikası, ABD'nin Soğuk Savaş'ın ilk yıllarından başlayarak izlediği ve SSCB'nin II. Dünya Savaşı sonrasında artan etkisini sınırlamayı hedefleyen öğretiye verilen isim.
(Ведомости, “В Китае заявили о наивысшем уровне отношений с Россией”, (13.11.2024))
Rusya, Arap Dünyasıyla İş Birliğine Hazırlanmakta
Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Başkanı Mariya Zaharova, Moskova'nın Ortadoğu'daki çatışmaların azaltılması ve çözümü için Arap ve Müslüman ülkelerle yakın iş birliğine hazır olduğunu duyurdu. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Arap Devletleri Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine değinen Zaharova, burada alınan kararların Rusya'nın temel yaklaşımlarıyla uyumlu olduğunu belirtti. Rusya'nın, bölge ülkelerinin çatışmanın çözümünde lider rol üstlenme kararlılığını takdir ettiğini vurgulayan Zaharova, krizin diplomatik ve siyasi yollarla kapsamlı bir şekilde çözülmesi için ortak bir çaba gerektiğini ifade etti. Ortadoğu’daki gerilim, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Eylül 2024'te Lübnan'da Hizbullah'a yönelik başlattığı operasyonlar ve sonrasında gerçekleşen sınırlı kara harekatlarıyla artmıştır. Rusya, bu süreçte bölgesel istikrarın sağlanması adına çok taraflı iş birliği çağrısında bulunmaktadır.
Vladimir Putin ve Olaf Scholz Arasında Gerçekleşen Telefon Görüşmesi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, yaklaşık bir saat süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Almanya hükümeti tarafından yapılan açıklamada, Scholz’un Ukrayna’daki özel askeri operasyonu kınadığı ve Rusya’yı askerlerini geri çekmeye çağırdığı belirtildi. Scholz, adil ve kalıcı bir barış için müzakerelerin önemine vurgu yaparak, Almanya’nın Ukrayna’ya ihtiyaç duyulduğu sürece destek vereceğini ifade etti. Görüşmenin, iki liderin 2022'den bu yana gerçekleştirdiği ilk doğrudan temas olduğu bildirildi. Kremlin, görüşmenin Alman tarafının girişimiyle gerçekleştiğini açıklarken, iki liderin Ukrayna’daki durum üzerine ayrıntılı ve samimi bir fikir alışverişinde bulunduğunu belirtti. Putin, NATO’nun yıllardır sürdürdüğü Rusya karşıtı politikaların krizi tetiklediğini ve Moskova'nın müzakerelere açık olduğunu ancak Kiev’in buna yanaşmadığını ifade etti. Rus lider ayrıca, Ukrayna ile yapılacak olası anlaşmaların Rusya'nın güvenlik çıkarlarını ve mevcut bölgesel gerçeklikleri dikkate alması gerektiğini vurguladı. Ukrayna, ağır hasar görmüş enerji altyapısıyla üçüncü kışına hazırlandığı kritik bir döneme girmektedir.
(Ведомости, “Путин и Шольц созвонились впервые с 2022 года”, (15.11.2024))
G7 Liderlerinden Ukrayna'ya Destek ve Rusya'ya Yaptırım Taahhüdü
G7 liderleri, Rusya’nın askeri operasyonunun bininci gününe yaklaşırken, Ukrayna’ya süresiz destek verme ve Rusya’ya yaptırımlar, ihracat kontrolleri gibi önlemlerle baskı yapma taahhüdünde bulundu. İtalya’nın dönem başkanlığında yayımlanan açıklamada, Ukrayna’nın egemenliği, özgürlüğü, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü savunma mücadelesine destek vurgulanırken, bu desteğin ihtiyaç duyulduğu sürece devam edeceği belirtildi. G7, Rusya’yı "adil ve kalıcı bir barışın önündeki tek engel" olarak nitelendirirken, Moskova’ya ciddi maliyetler yükleme taahhüdünü yineledi.
(Ведомости, “Лидеры G7 пообещали поддерживать Украину и бороться с РФ с помощью санкций”, (16.11.2024))
Ukrayna'nın Rusya’ya Uzun Menzilli Füze Kullanımı İçin Yeşil Işık
ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna'ya sağlanan uzun menzilli füzelerin Rusya topraklarına yönelik saldırılarda kullanılmasına ilk kez izin verdi. The New York Times’ın haberine göre, bu karar, özellikle Ukrayna’nın Rusya'nın Kurskbölgesindeki askeri hedeflere yönelik saldırılarında bu füzeleri kullanma talebine yanıt olarak alındı. ABD'li yetkililer, bu iznin Kuzey Kore askerlerinin Rusya’da konuşlandığı iddialarına bir karşılık olduğunu belirtirken, kararın Biden'ın başkanlık döneminin son aylarında alındığı ve bu durumun ABD’nin Ukrayna politikasında önemli bir değişikliği yansıttığı ifade edildi. Fransız Le Figaro gazetesi ise Fransa ve İngiltere’nin de Ukrayna’ya sağladıkları SCALP/Storm Shadow füzelerinin benzer amaçlarla kullanılmasına onay verdiğini aktardı. Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Kursk bölgesine yönelik saldırılarında başarısız olduğunu ve kayıplar verdiğini bildirirken, Ukrayna'nın bu tür silahları Batılı uzmanların desteği olmadan kullanamayacağı iddiaları, Rusya’nın bu durumu nükleer caydırıcılık doktrinine aykırı olarak değerlendirmesine neden oldu. Kremlin, bu gelişmeleri yakından izlerken, olası yanıtlarını ABD’deki yönetim değişikliği sonrasına bırakma ihtimalini değerlendirmekte. Biden’ın bu kararı, ABD’nin Ukrayna’ya desteğini yeniden vurgularken, Batı ile Rusya arasındaki gerilimin artışına yeni bir boyut kazandırmaktadır.
(Ведомости, “Байден разрешил Украине использовать дальнобойные ракеты для ударов по России”, (17.11.2024))
Kremlin’den Abhazya’daki Durumun Normalleşmesi Çağrısı
Kremlin Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, Abhazya'da devam eden protestolarla ilgili yaptığı açıklamada, durumun bir an önce anayasal çerçevede normalleşmesi gerektiğini vurguladı. Peskov, Rusya-Abhazya ilişkilerinin dış politikalarının önemli bir önceliği olduğunu belirterek, Moskova’nın bu sürecin istikrarla sonuçlanmasını desteklediğini ifade etti. 12 Kasım’da başlayan protestolar, Rus şirketlerine Abhazya'da yatırım projelerinde ayrıcalık tanıyan yasa tasarısına karşı düzenlenmektedir. Nitekim protestocular, bu tasarının yerel işletmeler üzerinde olumsuz etkiler yaratacağından endişe etmektedir. Abhazya Cumhurbaşkanı Aslan Bjania, protestoların Rusya ile ilişkileri iyileştirmeyeceğini dile getirirken, muhalefet lider Adgur Ardzinba, protestoların “Rus karşıtlığı” bir nitelik taşımadığını ve stratejik ortaklık ile kardeşçe ilişkilerin kararlılıkla sürdüğünü ifade etti. Ancak uzmanlar, mevcut gerginliğin uzun süreceğini ve olası bir silahlı çatışma tehdidini barındırdığını öngörmektedir.
(Ведомости, “Кремль выступает за нормализацию обстановки в Абхазии”, (18.11.2024))
Vladimir Putin’in Yeni Nükleer Doktrini
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin yeni nükleer caydırıcılık politikalarını onayladı ve bu politikaların resmi belgelerde yayımlandığını açıkladı. Belgelere göre, Rusya ve müttefiklerine yönelik herhangi bir saldırı, devletin en yüksek öncelikli tehditlerinden biri olarak değerlendirilecektir. Nükleer caydırıcılık politikası savunma amaçlı olup, ülkenin toprak bütünlüğünü korumayı hedeflemektedir ve yalnızca zorunlu durumlarda nükleer silah kullanımını içermektedir. Doktrine göre, karşı ülkelerin nükleer yahut da diğer kitlesel imha silahlarına sahip olması, askeri koalisyon Rusya sınırlarına yaklaşması ve stratejik saldırı sistemlerinin konuşlandırılması önemli tehditler arasında sayılmaktadır. Ayrıca, herhangi bir askeri koalisyon üyesi devletin Rusya’ya yönelik saldırısı, tüm koalisyon adına yapılmış bir saldırı olarak değerlendirilecektir. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, bu doktrinin uluslararası arenada kapsamlı şekilde analiz edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Rusya’nın bu konuda her zaman sorumlu bir yaklaşım sergilediğini belirtti. Peskov, bu değişikliklerin Batı’ya açık bir mesaj olduğunu ve Rusya’nın saldırı durumunda hızlı bir misilleme yapacağını hatırlattı.
(Ведомости, “Путин подписал указ об основах госполитики ядерного сдерживания”, (19.11.2024))
Erdoğan’dan NATO’ya Çağrı
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO’nun Rusya’nın yenilenen nükleer doktrini üzerine düşünmesi gerektiğini belirterek, bu adımın ittifakın tutumuna bir yanıt olarak alındığını ifade etti. G20 zirvesisonrasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Erdoğan, Rusya’nın bu adımının NATO yetkilileri tarafından detaylı bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı. Erdoğan ayrıca, Rusya’nın savunma konusunda tüm imkanlara sahip olduğunu, ancak NATO ülkelerinin kendi savunmalarını gözden geçirmesi gerektiğini dile getirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 19 Kasım’da onayladığı yeni nükleer caydırıcılık politikası, ülke ve müttefiklerine yönelik olası saldırıları önlemeyi devletin en yüksek önceliklerinden biri olarak tanımlamaktadır. Bu politika savunma amaçlı olduğu vurgulanırken, Erdoğan, Ukrayna’nın uzun menzilli füze kullanmasının nükleer gerilim riskini artırdığını ve tarafların bir an önce barışa yönelik adımlar atması gerektiğini ifade etti.
(Ведомости, “Эрдоган: НАТО стоит задуматься над новой ядерной доктриной России”, (19.11.2024))
(Ведомости, “Эрдоган: применение Киевом дальнобойного оружия повышает риск ядерной эскалации”, (19.11.2024))
Badr Gunba, Abhazya Cumhurbaşkanı Vekili Olarak Göreve Başladı
Abhazya'nın eski Cumhurbaşkanı Aslan Bzhania'nın 19 Kasım'da istifa etmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Vekili olarak atanan Badr Gunba göreve başladı. Bzhania'nın istifası, 12 Kasım'da başlayan protestolar ve muhalefetin görevi bırakma çağrısı üzerine gerçekleşti. Protestolar, Rusya ile yapılması planlanan ve Rus şirketlerine gayrimenkul sektöründe çeşitli ayrıcalıklar tanıyan yeni bir yatırım anlaşmasının duyurulmasının ardından patlak vermiştir. Abhazya'da birçok kişinin gelir kaynağı olan turistik konut kiralamalarının büyük şirketlerin varlığı nedeniyle zarar göreceği endişesi, halkın tepkisini arttırdı. Muhalefet, söz konusu anlaşmayı "iki ülke oligarşilerinin komplosu" olarak nitelendirirken, protestoların Rusya karşıtı olmadığını vurgulamaktadır. Badr Gunba, göreve başlarken devlet organlarının kanunlar çerçevesinde devam etmesi yönünde talimat verdiğini belirtti. Bzhania ise 2025'teki başkanlık seçimlerinde aday olacağını açıkladı.
(Ведомости, “К исполнению обязанностей президента Абхазии приступил Бадра Гунба”, (19.11.2024))
20 Kasım
Çin’in, Rusya'nın Nükleer Doktrin Güncellemesi Sonrası Tüm Taraflara Sakinlik Çağrısı
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, Rusya'nın nükleer doktrinini güncellediğine dair haberleri yakından takip ettiklerini belirterek, Ukrayna'daki çatışmaya taraf olan tüm ülkeleri istişareye davet etti. Mevcut durumda tüm tarafların stratejik riskleri azaltmak ve gerginliği hafifletmek için karşılıklı anlayış çerçevesinde adım atmaları gerektiğini vurgulayan Lin, Çin'in Ukrayna krizine ilişkin tutumunun açık ve tutarlı olduğunu ifade etti. Çin'in, krizin siyasi yollarla çözümüne bağlılığını sürdüreceğini ve bu konuda yapıcı bir rol oynayacağını belirten sözcü, ülkesinin BM ilkelerine, tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiği yönündeki tutumunu yinelerken, diğer tarafların da bu prensiplerden sapmaması gerektiğini kaydetti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant için Tutuklama Kararı Verdi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM - The International Criminal Court (ICC)), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında, 8 Ekim 2023 ile 20 Mayıs 2024 tarihleri arasında Gazze'deki sivil halkı hayatta kalmaları için gerekli temel ihtiyaçlardan, özellikle gıda, su, ilaç ve elektrikten mahrum bırakarak savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlemekle suçlanarak tutuklama kararı çıkardı. UCM, bu eylemlerin, bölgedeki insani yardım kuruluşlarının faaliyetlerini engellediğini belirtti. İsrail hükümeti, bu kararın antisemitik bir yaklaşım olduğunu savunarak, UCM'yi siyasi bir tarafgirlikle suçladı. Öte yandan, UCM ayrıca Hamas’ın askeri kanadının eski komutanı Muhammed Deif (Muhammed Diab İbrahim al-Masri) için de tutuklama kararı çıkardı. UCM'nin bu tutuklama kararları, özellikle ABD’deki başkanlık seçimlerinin ardından İsrail hükümetine yönelik bir politik hamle olarak görüldü. Uzmanlar, Netanyahu’nun bu kararı, uluslararası kamuoyunda İsrail'in haklılığını savunma amacıyla kullanabileceğini belirtti.
(Ведомости, “Международный уголовный суд выдал ордер на арест Нетаньяху и Галанта”, (21.11.2024))
Putin, Irak Başbakanı ile Telefon Görüşmesi Gerçekleştirdi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, iki ülke arasındaki ticaret, ekonomi, ulaşım, lojistik ve insani alanlardaki iş birliği ele alındı. Özellikle enerji sektöründeki büyük projelerin uygulanmasına dair detaylar tartışıldı. Ayrıca, “OPEC+” (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) çerçevesindeki ortak çalışmalar ve bu formatta iş birliğinin sürdürülmesinin önemi vurgulandı. Liderler, Orta Doğu’daki gelişmeleri de değerlendirdiler ve farklı seviyelerdeki temasların devam etmesi konusunda mutabık kaldılar. Putin ve Sudani'nin, geçen yıl Ekim ayında Moskova'da gerçekleştirdiği yüz yüze görüşmede, enerji meseleleri ve Orta Doğu’daki gerilim ele alınmıştı. Ayrıca, bu yıl Kasım ayında, Rusya’daki bir Irak hükümeti heyeti, Rusya’daki üniversiteleri ziyaret ederek, Iraklı yetkililerin mesleki eğitim programlarının başlatılmasına yönelik anlaşmalar gerçekleştirdi.
(Ведомости, “Путин провел телефонный разговор с премьер-министром Ирака”, (21.11.2024))
Rusya, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Kararını Tanımamakta
Rusya, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için verilen tutuklama kararını tanımadığını açıkladı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, Al Arabiya'ya yaptığı açıklamada, Rusya'nın UCM'yi tanımadığını ve mahkemeyi gayri meşru olarak nitelendirdiğini ifade etti. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitri Peskov da, UCM'nin kararlarını geçersiz saydıklarını belirterek, Mahkeme'nin eylemlerinin hiçbir fayda sağlamadığını belirtti. 21 Kasım’da UCM, Netanyahu ve Gallant’ın yanı sıra Hamas’ın askeri kanadının eski komutanı Muhammed Deif (Muhammed Diab İbrahim al-Masri) için de tutuklama kararı almıştır. Her üç isim de insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarıyla suçlanmaktadır. Netanyahu'nun ofisi ise UCM'nin kararını "antisemitik bir karar" olarak kınadı ve İsrail Başkanı İzak Herzog, Mahkeme'nin bu tutumunu eleştirerek, UCM'nin Hamas’ın elinde bulunan 101 İsrailli rehineyi ve Filistinli grupların sivilleri canlı kalkan olarak kullanmasını görmezden geldiğini belirtti.
(Ведомости, “Медведев: Россия не признает решение МУСа по Нетаньяху и Галанту”, (22.11.2024))
Medvedev, Ukrayna'daki Çatışmanın Sonlanabileceğini Açıkladı
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Ukrayna'daki Rusya-Ukrayna savaşının, NATO ülkelerinin "savaş ateşini körüklemekten" vazgeçmesi durumunda insanlık için yeni zararlar olmadan sona erdirilebileceğini belirtti. Medvedev, Al Arabiya kanalına verdiği röportajda, NATO'nun doğrudan savaşan taraflar arasında yer alması durumunda, Rusya'nın buna karşılık vereceğini vurguladı ve bu tür bir çatışma seviyesinin yükselmesi durumunda her şeyin mümkün olabileceğini ifade etti. Ayrıca, Rusya'nın nükleer silah kullanma eşiğinin, yeni caydırıcı doktrinlere uygun olarak düşük olduğunu da sözlerine ekledi. 21 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın askeri sanayi tesislerine karşı yeni nesil Rus orta menzilli balistik füze sistemlerini “Орешник” (Oreşnik – Fındık Ağacı) kullandıklarını duyurdu. Putin, ABD ve Birleşik Krallık'ın Rusya topraklarına yönelik saldırılarını "cevap" olarak değerlendirdi ve Rusya'nın, kendisine karşı savaş açan ülkelere karşı askeri müdahalede bulunma hakkına sahip olduğunu belirtti.
ABD, Rusya’yı Hindistan ile İlişkilerini Zorlaştırmakla Suçlamakta
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Yardımcısı Kurt M. Campbell, Hindistan ile ABD arasındaki ikili ilişkilerin son dönemde "sert rüzgarlar" ile karşılaştığını belirterek, bu rüzgarların özellikle Rusya ve BRICS ile olan ilişkilerden kaynaklandığını ifade etti. Campbell, Hindistan'ın Rusya ile olan ilişkilerine ve BRICS’e bakış açısındaki farklılıkların, iki ülke arasındaki işbirliğini etkileyen unsurlar arasında yer aldığını vurguladı. Öte yandan, son yıllarda Hindistan ile Rusya arasındaki ticaretin hızla arttığı gözlemleniyor; Rusya, Hindistan’a olan ihracatını 2024 yılına girerken önemli ölçüde artırdı. Özellikle, 2024 yılının ilk yarısında Rusya, Hindistan’a 22% oranında daha fazla elmas ihracatı yaparken, Hindistan da 15 yıl aradan sonra Rusya'ya alüminyum tedarik etmeye başladı. Hindistan ayrıca BRICS’in bir üyesi olarak, Kazan’da bu yıl düzenlenen zirveye katılmış olup, ekonomik işbirliği, siyasi diyalog, sosyal gelişim ve bilimsel-teknolojik işbirliği gibi ortak hedefler doğrultusunda bu oluşumun faaliyetlerine katılımını sürdürmekte.
(Ведомости, “Госдеп обвинил Россию и БРИКС в нарушении отношений США и Индии”, (23.11.2024))
2024 Romanya Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
Romanya’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri için oy kullanma süreci başladı. Reuters ve Agencia EFE ajanslarının haberlerine göre, 14 aday yarışmakta olup, bunlardan üçü öne çıkmaktadır. Görev süresi sona eren Romanya Devlet Başkanı Klaus Iohannis, Batı yanlısı duruşunu güçlendirmiş olmasına rağmen, yolsuzlukla mücadelede yetersiz kalmakla eleştirilmektedir. Adaylardan sağcı siyasetçi ve Romanya Temsilciler Meclisi Üyesi George Simion, Ukrayna'ya askeri yardım karşıtı tutumu, ABD Başkanı Donald Trump’a duyduğu hayranlık ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’yi örnek almasıyla dikkat çekmektedir. Diğer öne çıkan adaylar ise Sosyal Demokrat Parti’den Marchel Ciolacu ve "Romanya’yı Kurtar Birliği" lideri, Câmpulung Belediye Başkanı Elena-Valerica Lasconi’dir. Anket sonuçlarına göre, Ciolacu’nun %24, Simion’un %15,4, Lasconi’nin ise %15,3 oranında oy alması beklenmektedir. İlk turda kesin bir kazanan çıkmaması durumunda, ikinci tur 8 Aralık’ta gerçekleştirilecektir.
(Ведомости, “В Румынии начались президентские выборы”, (24.11.2024))
Abhazya - Siyasi Kriz
Abhazya, son yıllarda yaşadığı üçüncü siyasi krizini geçirmektedir. 19 Kasım’da Eski Abhazya Cumhurbaşkanı Aslan Bjania, hükümet binası işgal edildikten sonra muhalefetle anlaşarak istifa etti. Kriz, Moskova ile turizm sektörüne yönelik yatırım yapılırken Ruslara ayrıcalık tanınmasına ilişkin bir yatırım anlaşmasının imzalanmaya hazırlanmasıyla ortaya çıktı. Bu anlaşma, yerel halk tarafından eleştirilmiş ve nihayetinde geri çekilmiştir. 19 Şubat’a kadar Abhazya’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak olup, tarihi önümüzdeki hafta Merkezi Seçim Komisyonu tarafından belirlenecektir. Abhazya’nın geleceğine dair endişeler, özellikle yerel toprakların yabancılara satılması ve ülkenin ekonomik bağımsızlığı konularında yoğunlaşmaktadır.
İsrail, Hizbullah ile Ateşkes Önerisini Onaylamakta
İsrail, Lübnan'daki Şii örgütü Hizbullah ile ateşkes önerisini kabul etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, bu anlaşmayı yakın zamanda kamuoyuna sunacağı ve anlaşmanın bir uzlaşma değil, İsrail için olumlu bir anlaşma olarak sunulacağı bildirilmektedir.
Romanya Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Sürpriz Sonuç
Romanya'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda, beklentilerin aksine, bağımsız sağ popülist siyasetçi aday Călin Georgescu %22,95 oy alarak birinci oldu. En yakın aday olan "Romanya’yı Kurtar Birliği" lideri, Câmpulung Belediye Başkanı Elena-Valerica Lasconi %19,17, Sosyal Demokrat Parti’den Marchel Ciolacu ise %19,15 oy aldı. Bu sonuçlarla, Nikolay Çavuşesku Rejiminin düşmesinden bu yana ilk kez sosyal demokratlar ikinci tura çıkamamaktadır. Georgescu'nun TikTok'ta yürüttüğü aktif kampanya, tarımda ithalat bağımlılığını sona erdirme ve Ukrayna'ya yardımı kesme vaatleriyle dikkat çekti. NATO'yu diplomatik başarısızlıkla suçlayan Georgescu, ittifakın Romanya'yı savunmayacağı görüşündedir. Seçimlerin ardından, ülkede 8 Aralık'ta cumhurbaşkanlığı ikinci turu, 1 Aralık'ta ise parlamenter seçimler yapılacaktır. Romanya’da seçmenlerin iç politik sorunlar ve ekonomik sıkıntılara odaklandığı bu süreç, ülkenin Avrupa Birliği ve NATO içindeki stratejik konumunu etkilemektedir. Ancak uzmanlar, Romanya'nın dış politikada blok disiplinine bağlı kalacağını ve Georgescu'nun olası zaferinin Ukrayna'ya yapılan yardımlarda yalnızca kısmi değişikliklere yol açabileceğini belirtmektedir.
(Ведомости, “Неожиданный кандидат победил в первом туре выборов президента Румынии”, (26.11.2024))
Çin Milli Savunma Bakanı Hakkında Yolsuzluk Soruşturması Başlatıldı
Çin Milli Savunma Bakanı Amiral Dong Jun, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (ÇHKO) üst yönetimindeki yolsuzluk soruşturması kapsamında incelemeye alındı. Financial Times’ın Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Aralık 2023'te göreve atanan Dong Jun, ÇHKO'daki geniş kapsamlı bir yolsuzluk soruşturmasının parçası olarak üçüncü savunma bakanı oldu. Dong’un selefleri Eski Çin Millî Savunma Bakanı Li Şangfu ve Eski Çin Millî Savunma Bakanı Wei Fenghe de yolsuzluk iddialarıyla görevden alınmıştı. Çin makamları, Dong’a yönelik suçlamalar hakkında herhangi bir açıklama yapmazken, bu durum, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ÇHKO’daki yolsuzlukla mücadele çabalarını artırdığına işaret etmektedir.
(Ведомости, “FT: министр обороны Китая заподозрен в коррупции”, (27.11.2024))
Putin'in Astana Konuşması
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Astana'da düzenlenen Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında ve sonrasında düzenlenen basın toplantısında, yeni nesil Rus orta menzilli balistik füze sistemlerini “Орешник” (Oreşnik – Fındık Ağacı), Ukrayna'nın nükleer silah edinme riski ve Angela Merkel ile Trump liderler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Putin, "Oreşnik" füzesinin seri üretimine başlandığını ve bu sistemin Ukrayna'da askeri ve stratejik hedeflere yönelik kullanılacağını belirtti. Füzenin gücünün nükleer silahlarla kıyaslanabilir olduğunu ifade eden Putin, Ukrayna'nın nükleer silah edinmesi halinde Rusya'nın tüm imkânlarını kullanacağını vurguladı. Ekonomik konulara da değinen Putin, rublenin değer kaybı karşısında durumun kontrol altında olduğunu ve panik için bir sebep olmadığını dile getirdi. Putin'in açıklamaları, hem bölgesel hem de küresel ölçekte geniş yankı uyandırdı.
(Ведомости, “О чем говорил Владимир Путин в Астане”, (28.11.2024))
Rusya ve Mali Arasında Ekonomik İş Birliği Görüşmeleri
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talimatıyla Mali Geçici Cumhurbaşkanı Assimi Goita ile Mali’nin başkent Bamako’da ekonomik iş birliğini ele aldı. Görüşmede ticaret, enerji, ulaşım, altyapı, tarım ve madencilik gibi alanlarda ortak çalışmalar masaya yatırıldı. Ayrıca Novak, Mali Başbakanı Delege Bakanı Abdoulaye Maïga ve Mali hükümeti üyeleriyle de bir araya geldi. Bu ziyaret, Rus başbakan yardımcısının Mali’ye gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret olarak dikkat çekti ve Rus iş dünyasından temsilciler de heyette yer aldı. Mali hükümeti, Rusya ile birlikte lityum madenciliği ve işleme projelerine başlama niyetini dile getirirken, önümüzdeki 7-8 yıl içinde elektrikli batarya üretimi için gerekli işleme kapasitesine ulaşmayı hedefleniyor. Görüşmeler, iki ülke arasındaki ekonomik ve stratejik ortaklığın güçlenmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Kuzey Kore'den Rusya'ya Sadakat Vurgusu
Kuzey Kore Ulusal Lideri Kim Jong Un, Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov ile gerçekleştirdiği görüşmede, Pyongyang'ın Moskova ile olan ittifakını ve stratejik ortaklığını her zaman sürdüreceğini ifade etti. Kore Merkezî Haber Ajansı'na göre, iki lider, savunma iş birliği, egemenliklerin korunması ve güvenlik çıkarlarının geliştirilmesi gibi alanlarda fikir alışverişinde bulundu. Kim Jong Un, ABD ve Batı’yı, Ukrayna üzerinden Rusya’ya yönelik uzun menzilli silah saldırılarıyla doğrudan askeri müdahalede bulunmakla suçladı ve bu tür "anti-Rusya politikalarının" uluslararası toplum tarafından kınanması gerektiğini belirtti. Rusya'nın stratejik çıkarlarını destekleyeceklerini vurgulayan Kim, hükümeti, ordusu ve halkının bu politikayı kararlılıkla sürdüreceğini ifade etti. Resmi ziyaret kapsamında Pyongyang'da bulunan Belousov, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık anlaşmasının onaylanmasının, Moskova ve Pyongyang’ın müttefiklik ilişkilerini derinleştirme iradesini ortaya koyduğunu ifade etti.
(Ведомости, “Ким Чен Ын заявил Белоусову, что Северная Корея всегда будет с Россией”, (30.11.2024))