Rusya’nın Bütçe Dayanıklılığı
Rusya'nın bütçe sistemi, 2024'te ekonomik zorluklar ve yaptırımlara rağmen istikrarını korumaya devam ediyor. Bütçe harcamalarının, 2023'e göre %25 artışla planlanmasına rağmen, yıl sonu bütçe açığının GSYH'nin %1,1'i seviyesinde kalması bekleniyor. Ülkede düşük devlet borcu oranı (GSYH'nin %18,1'i) ve dengeli bütçe stratejisi, ekonomik istikrarın temel taşları olarak görülmekte. Rusya'nın mali disiplini, 1998 krizinden bu yana süregelen ekonomik reformlarla sağlanırken, özellikle petrol gelirlerinin bütçe fazlasına yönlendirilmesiyle ekonomik çalkantılara karşı direnç sağlandı. Yeni bütçe kuralları ise petrol fiyatlarına bağımlılığı azaltmayı ve döviz rezervlerini yuan ve altına yönlendirmeyi öngörmekte.
(Ведомости, “Как Россия построила бюджет «на камне» и без потерь прошла финансовые штормы”, (01.09.2024))
Gürcistan’da STK Sorunu
Gürcistan Adalet Bakan Yardımcısı Tamar Tkeşelaşvili, Yabancı Temsilci Yasası kapsamında kayıt başvurusunda bulunan sivil toplum kuruluşlarının (STK) sayısının 469 olduğunu açıkladı. 14 Mayıs’ta Gürcistan Parlamentosu tarafından kabul edilen yasa, yurtdışından finanse edilen STK’lar ve medya kuruluşlarının bir kayıt altına alınmasını öngörmektedir. Yasa kapsamında kayıt yaptırmayan yahut da yıllık mali beyanname sunmayan kuruluşlara 25.000 (yaklaşık 836.000 ruble) ceza verilmektedir. Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili, yasaya veto uygulamış ancak parlamento vetoyu aşarak yasayı kabul etmiştir. Avrupa ve ABD’li bazı politikacılar, yasanın ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği ve bağımsız medyayı engelleyebileceği endişesiyle karşı çıkarken, Devlet Başkanı Zurabişvili yasayı "anayasaya aykırı ve ulusal çıkarlara aykırı" olarak nitelendirmiştir.
(Ведомости, “В Грузии 469 НКО подали заявки о регистрации по закону об иноагентах”, (02.09.2024))
Putin’in Moğolistan Ziyareti ve Tarihi Anlamı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2023 yılından bu yana ilk kez Moğolistan’ı ziyaret ederek iki ülke arasındaki tarihi bağları ve stratejik işbirliğini güçlendirmeye yönelik adımlar attı. Moğolistan’ın başkenti Ulanbator’da Cumhurbaşkanı Uhnaagiin Hürelsüh ile bir araya gelen Putin, hem iki ülke arasındaki ticaret hacmindeki artışı vurguladı hem de enerji ve altyapı projeleri kapsamında imzalanan yeni anlaşmaların önemine değindi. Görüşmede Moğolistan'ın bağımsızlık, çok yönlü dış politika anlayışı ve BM’nin uluslararası ilişkilerdeki rolü ele alındı. Putin ayrıca, 2024’te düzenlenecek BRICS Zirvesi’ne ve 2025’te Moskova’da gerçekleştirilecek Zafer Günü kutlamalarına Hürelsüh’ü davet etti.
(Ведомости, “Владимир Путин пробыл в Монголии два дня: чему был посвящен официальный визит”, (03.09.2024))
NATO Dışişleri Bakanlarının İstifası İstenmekte
Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Başkanı Mariya Zaharova, NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının, Ukrayna ve İsveç'teki mevkidaşları gibi istifa etmesi gerektiğini belirtti. Zaharova, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, "İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström görevinden ayrılıyor. Umarım bu, Ukraynalı meslektaşıyla dayanışma içindir. Bu 'istifa furyasının' NATO ülkelerinde de viral hale gelmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Eski Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, 4 Eylül'de istifa etti. Ukrayna Yüksek Şurası Üyesi Oleksiy Goncharenko'nun açıklamasına göre, bu pozisyon için adaylar arasında Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrii Sybiha ve Eski Ukrayna'nın Avrupa Birliği Daimî Temsilcisi Mykola Tochytsky yer almakta. 4 Eylül akşamı, "Halkın Hizmetkarı" partisi lideri David Arakhamia, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin de katıldığı oturumda, Andrii Sybiha'nın bakanlık görevini üstlenebileceğini doğruladı.
(Ведомости, “Захарова надеется на отставку министров иностранных дел стран НАТО”, (04.09.2024))
Hamas ile Müzakereler Çıkmazda
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistinli Hamas örgütünün ateşkes anlaşmasına yanaşmadığını, rehineleri öldürerek İsrail'i taviz vermeye zorladığını belirtti. Netanyahu, Fox News'e verdiği röportajda, Hamas'ın Philadelphi Koridoru'nda kontrol sağlanması yahut da terörist mahkumlarla rehine takasına dair herhangi bir anlaşmaya yanaşmadığını belirtti. ABD, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğuyla İsrail'in birçok anlaşma önerisini kabul ettiğini, ancak Hamas’ın bu anlaşmaları her defasında engellediğini vurgulayan Netanyahu, yaklaşık 100 rehinenin sağ salim geri getirilmesinin en iyi yolunun İsrail’in Philadelphi Koridoru üzerindeki kontrolünü koruması olduğunu belirtti. Netanyahu, İsrail'in, Hamas'ın silah kaçakçılığı yapmasını ve askeri gücünü yeniden inşa etmesini önlemek amacıyla Philadelphi Koridoru'nu kontrol etmesi gerektiğine inandığını belirtmektedir.
(Ведомости, “Нетаньяху заявил о зашедших в тупик переговорах с «Хамасом»”, (05.09.2024))
Rusya, Yabancı Medyanın Editoryal Politikasını Yakından Takip Etmekte
Rusya'nın, çeşitli yabancı medya kuruluşlarının editoryal politikalarını dikkatle izlediğini belirten Kremlin Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, bu medya kuruluşlarının bir kısmının bilgi aktarımında denge sağlama çabası gösterdiğini ifade etti. Peskov'a, ABD'nin "Rossiya Segodnya - Росси́я сего́дня" medya grubuna ve Russia Today'in (RT) Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan'a uyguladığı yaptırımlar ile olası karşı önlemler soruldu. Peskov, "Tek bir yaklaşım belirlemek mümkün değil; çeşitli yabancı medya organlarının politikalarını yakından izliyoruz. Özellikle Ukrayna ile ilgili olaylarda bazıları dengeyi koruma çabası gösterse de bir kısmı bu hassasiyeti gözetmeksizin yanlı ve yanlış bilgi yaymaktadır," ifadelerine yer verdi. 4 Eylül'de ABD, "Rossiya Segodnya", RT, Sputnik ve Ruptly gibi Rus medya projelerine yönelik yaptırımlar getirdi. 12 Haziran'da ise ABD Hazine Bakanlığı, Rusya, Çin ve Moldova'dan 33 kişi ve 200'den fazla yapıyı kapsayan yeni yaptırım listesi yayınladı.
(Ведомости, “Песков: Россия «тщательно наблюдает» за редакционной политикой зарубежных СМИ”, (06.09.2024))
Rusya'ya Uygulanan Yaptırımlar Hakkında
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ın seçilmesi durumunda dahi Rusya'ya yönelik yaptırımların kaldırılmayacağını, aynı şekilde Demokrat aday Kamala Harris'in de bu politikayı değiştirmeyeceğini belirtti. Medvedev, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, bu yaptırımların sürekli olarak yahut da ABD'nin "kaçınılmaz bir iç savaşla dağılmasına kadar" süreceği görüşünü dile getirdi. Medvedev, Trump’ın pragmatik bir iş insanı olduğunu, ancak "derin devletin" etkisi altında olduğunu vurgularken, Harris’in ise "tecrübesiz ve yetersiz" olduğunu ifade etti. ABD'de başkanlık seçimleri 5 Kasım’da gerçekleştirilecektir. Başkan Biden, yarıştan çekilmesinin ardından Demokrat Parti'nin desteklemesi için Harris’i önerdi; Rusya’nın bu yarışta kimseyi desteklememesi gerektiğini vurgulayan Putin ise bu sürecin Amerikan halkının kararı olduğunu belirtti.
(Ведомости, “Медведев: санкции против России будут действовать «до распада» США”, (07.09.2024))
Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Rusya'ya Ziyarette Bulunacak
Hindistan Başbakanı'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval, 10-11 Eylül tarihlerinde Rusya’yı ziyaret edecek. India Today'e göre, Doval, bu ziyarette Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşerek Ukrayna’daki çatışmanın çözüm yollarını ele almayı planlıyor. Ayrıca Doval, ziyaret kapsamında BRICS toplantısına da katılacak. 27 Ağustos’ta Putin ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi arasında yapılan görüşmede liderler, Ukrayna’daki durumu ve Modi’nin Kiev’e gerçekleştirdiği ziyareti değerlendirmişti. Modi, çatışmanın siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesi için katkıda bulunmak istediğini belirtirken, Putin, Kiev yönetiminin ve Batılı destekçilerinin “yıkıcı çizgisine” dair eleştirilerini sundu. 23 Ağustos’ta Kiev’e giden Modi, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşmesinde, çatışmanın yalnızca diyalog ve diplomasi yoluyla çözülebileceğini ve Hindistan’ın barışın tesisine katkı sunmaya hazır olduğunu vurgulamıştı.
(Ведомости, “Советник премьера Индии по нацбезопасности посетит Россию на следующей неделе”, (08.09.2024))
ABD Kongresi'nde Çin Karşıtı Yasa Tasarıları
ABD Kongresi, 9-15 Eylül tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti'ne yönelik çeşitli yasa tasarılarını ele alacak. Bu tasarılar, askeri, teknolojik ve eğitim alanlarını kapsayarak Çin’in ABD üzerindeki etkisini sınırlandırmayı amaçlamaktadır. Teknoloji alanında, Çin'den parça tedarik eden elektrikli araçlara vergi muafiyeti uygulanmaması ve Çinli DJI Technologies'in Amerikan drone piyasasına erişiminin kısıtlanması önerilmektedir. Ek olarak, Çin bağlantılı beş biyoteknoloji şirketiyle iş birliği yapılması, federal bütçeden destek alan ABD’li kurumlar için yasaklama talep ediliyor. Tasarılar, ayrıca ekonomik istihbarat ve casuslukla mücadeleyi güçlendirmek ve iki ülke arasındaki akademik bağları yeniden düzenlemeyi öngörmektedir. Örneğin, Çin’in kültürel yayılım projelerinden Konfüçyus Enstitüsü ile ilişkili Amerikan eğitim kurumlarının fon alması kısıtlanacak. Kongre, aynı zamanda Tayvan üzerindeki Çin tehdidine karşı da adımlar atılması gerektiğini savunmakta olup, Çinli yetkililerin mali varlıklarının incelenmesini öngörmekte. Çift parti desteğiyle hazırlanan bu yasa tasarıları, ABD-Çin ilişkilerinde uzun vadeli bir karşıtlık konsensüsünü yansıtırken, yaklaşan seçimler öncesinde Kongre üyeleri açısından ulusal güvenliği koruma mesajı taşımaktadır.
(Ведомости, “В конгрессе США рассмотрят несколько антикитайских законопроектов”, (09.09.2024))
Ukrayna'nın Avustralya'dan Kullanılmış Askeri Ekipman Talebi
Ukrayna'nın yeni Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong'dan, ülkesine kullanılmayan askeri ekipman sağlanmasını talep etti. Sybiha, sosyal medya platformu X'te yaptığı açıklamada, Avustralya'nın elindeki büyük miktardaki kullanılmış zırhlı araçlar gibi ekipmanların Ukrayna'nın savunma kapasitesini artıracağını ve Avustralya'nın kaynak tasarrufu yapmasını sağlayacağını belirtti. Avustralya NATO üyesi olmasa da ittifakın Ukrayna politikasına destek vermekte. Ülke, 9-11 Temmuz'da Washington’da düzenlenen NATO zirvesine Eski NATO Genel Sekreter Jens Stoltenberg'in davetiyle katılmıştı. Ayrıca, Avustralya Savunma Kuvvetleri Temmuz ayında Ukrayna'ya 250 milyon Avustralya doları (yaklaşık 169 milyon ABD doları) değerinde bir askeri yardım paketinde bulunmuştu. Bu paket, hava savunma füzeleri, hava-yer silahları, tanksavarlar, top, havan ve hafif silah mühimmatını içermektedir. Aynı dönemde, İsveç, Avustralya, Danimarka, Estonya, Kanada, Letonya, Litvanya, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık ve Almanya, Ukrayna'ya insansız hava aracı desteği için çok taraflı bir anlaşma imzaladı; bu koalisyona Letonya ve Birleşik Krallık liderlik etmektedir.
(Ведомости, “Украина попросила Австралию передать списанную военную технику”, (10.09.2024))
Erdoğan'dan Kırım'ın Ukrayna'ya Dönmesi Gerektiği Vurgusu
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dördüncü Kırım Platformu Liderler Zirvesi’ne gönderdiği video mesajında, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediklerini ve Kırım'ın Ukrayna'ya geri dönmesi gerektiğini ifade etti. TRT Haber’in aktardığına göre Erdoğan, Türkiye’nin Ukrayna’nın egemenliği ve bağımsızlığına olan desteğinin değişmediğini vurguladı. Kırım’ın Ukrayna'ya dönmesinin uluslararası hukukun bir gereği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, Kırım’ın yerli halklarından olan Kırım Tatarları'nın güvenlik ve refahının da Türkiye'nin dış politikası için öncelikli olduğunu dile getirdi. Konuşmasının sonunda, Ukrayna’daki çatışmaların Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığı temelinde adil ve kalıcı bir barışla sonlanması temennisinde bulundu. 11 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Başkanı Mariya Zaharova ise, Rusya’ya ait olan hiçbir bölgenin müzakere konusu olamayacağını belirterek, Ukrayna konusunda herhangi bir barış anlaşmasının Rusya’nın güvenliğini sağlama amacını temel alması gerektiğini ifade etti.
(Ведомости, “Эрдоган заявил о необходимости вернуть Крым в состав Украины”, (11.09.2024))
St. Petersburg’da Gerçekleşen Uluslararası Görüşmeler
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, St. Petersburg’daki Konstantinovsky Sarayı'nda Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi, Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval ve İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ahmedian ile bir araya geldi. Görüşmelerde BRICS ülkeleriyle güvenlik alanındaki işbirliği, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü ve stratejik ortaklık konuları ele alındı. Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve İran Cumhurbaşkanı’nı BRICS zirvesine davet ederken, Doval Hindistan’ın Ukrayna için barışçıl çözüm önerisini iletti. Görüşmelerde, Rusya ve İran arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesine dair karşılıklı kararlılık da vurgulandı.
(Ведомости, “Владимир Путин провел в Санкт-Петербурге международные переговоры”, (12.09.2024))
ABD, İngiltere ve Kanada Ortak Kampanya Başlattı
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Russia Today (RT) kanalını diğer ülkelerin iç işlerine gizli operasyonlarla müdahale etmek ve "askeri tedariklerle" ilgilenmekle suçladı. Blinken, RT'nin ABD seçimlerini ve demokrasisini zayıflatmaya yönelik faaliyetler yürüttüğünü ve adeta Rus istihbaratının bir "uzantısı" gibi hareket ettiğini iddia etti. Bu bağlamda ABD, İngiltere ve Kanada'nın, RT'nin oluşturduğu "tehdit" ile mücadele için diplomatik bir kampanya başlattığını duyuran Blinken, RT'nin farklı ülkelerde bilgi platformlarını "gizlice yönettiğini" belirterek, bu faaliyetlerin istihbarat olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı'nın mali istihbarat ve uygulama ajansı, RT ve Russia Today medya grubu ile mali işlemlerin 13 Kasım'a kadar sonlandırılmasını öngören bir genel lisans yayımladı. RT Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan, Blinken’in suçlamalarına Telegram üzerinden yanıt vererek, ABD istihbaratının bu faaliyetlerin "açıkça yapıldığını" anlamadığını belirtti.
(Ведомости, “Блинкен обвинил RT в «тайных операциях» по вмешательству в дела других стран”, (13.09.2024))
Rusya'nın Nükleer Silah Kullanım Gerekçeleri
Rusya'nın nükleer silah kullanımı için "resmi gerekçelere" sahip olduğunu, ancak sabırlı davrandığını belirten Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, bu sabrın da bir sınırı olduğunu vurguladı. Batılı politikacıların Rusya'nın nükleer tehditlerini "söylemde bırakıp eyleme geçmediği" iddialarına yanıt veren Medvedev, Moskova'nın nükleer bir çatışmayı arzulamadığını kabul etti, çünkü bunun "son derece kötü ve ağır sonuçları olacağını" ifade etti. Rusya'nın sabırlı bir tutum sergilediğini, ancak "sabır biterse, tepkilerin nükleer olmayan yeni araçlarla da verilebileceğini" belirtti. Rusya, Ukrayna’daki çatışmaların ardından, nükleer silah kullanımını toprak bütünlüğüne veyahut da ülkenin varlığına yönelik tehdit durumunda teorik olarak mümkün gördüğünü sıkça dile getirirken, Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı'nın nükleer silah eşiğini düşürdüğüne dikkat çekerek, Rusya'nın nükleer doktrininde değişiklikler yapılabileceğini işaret etmiştir.
(Ведомости, “Медведев заявил о наличии предпосылок для применения Россией ядерного оружия”, (14.09.2024))
Devlet Duması’nın Göç Politikaları Hakkındaki Yeni Yaklaşımları
Rusya Federasyonu Devlet Duması, sonbahar oturumunda Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova ve Rusya İçişleri Bakanı Vladimir Kolokoltsev ile göç politikalarına ilişkin kritik konuları ele almayı planlamakta. Alt meclis konseyi, 16 Eylül'de Bakanlar Kurulu’nun bu yıl için belirlenen "Question time - Правительственный час" programını gözden geçirecek ve 17 Eylül'de genel kurulda onaylanması beklenilecek. Plan kapsamında, Duma'da 2 Ekim'den başlayarak çeşitli sosyal, ekonomik ve göç politikalarına dair beş oturum düzenlenmesi öngörülmekte. İlk oturumda çocukların tatil ve sağlık organizasyonları ele alınacakken, 23 Ekim’de konut altyapısı ve hizmet kalitesinin artırılması masaya yatırılacak. 13 Kasım’da ise göç politikasına dair uygulamalar Golikova ve Kolokoltsev’in katılımıyla detaylandırılacaktır. Ayrıca, mesleki eğitim, üretim sektöründe kadro sağlama ve ithal ikame programları gibi konular da sıradaki oturumlarda tartışılacaktır.
Question time, bir parlamentoda soru zamanı, milletvekillerinin hükümet bakanlarına cevaplamak zorunda oldukları soruları sordukları zamandır.
(Ведомости, “Госдума хочет обсудить вопросы миграции с Голиковой и Колокольцевым”, (15.09.2024))
Gürcistan’da Protestolar Düzenlendi
Gürcistan’ın iktidar partisi “Gürcü Rüyası – Demokratik Gürcistan”ın kurucusu Bidzina İvanişvili’nin 2008’deki Gürcistan-Güney Osetya çatışması nedeniyle Güney Osetya’dan özür dilenmesi gerektiğini belirten açıklaması sonrası Tiflis’te parlamento önünde 100’den fazla kişi protesto gösterisi düzenledi. 15 Eylül akşamı gerçekleşen bu gösterilere Kutaisi ve Batum’da da destek verildi. Göstericiler, İvanişvili’yi "hain" olarak nitelendirdi. İvanişvili, Gürcistan’ın geçmiş olaylar için özür dileme cesaretini göstermesi gerektiğini ve Eski Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ile partisi “Birleşik Ulusal Hareket”i suçlayarak, 2008 olaylarının sorumlularının adalet önüne çıkarılacağını ifade etti. 8 Ağustos 2008’de Gürcistan, Güney Osetya’nın başkenti Tshinvali’ye saldırmış, bölgeyi kontrol altına almaya çalışmıştır.
(Ведомости, “В Тбилиси прошли протесты после слов Иванишвили о грузино-осетинском конфликте”, (16.09.2024))
Şoygu İran’da Cumhurbaşkanı ile Görüştü
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ahmediyan ile görüşmek üzere İran’a gitti. IRIB (İran Radyo Televizyon Kurumu)’nun bildirdiğine göre, Şoygu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in mesajını iletti ve varılan anlaşmalar hakkında bir rapor sundu. Görüşmede, İran’ın Azerbaycan ile olan koridor ve ulaşım yollarına ilişkin politikalarını desteklemeye devam ettiği vurgulandı. Şoygu, 16 Eylül’de Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ile de bir araya gelerek iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve bölgesel güvenlik konularını ele aldı.
(Ведомости, “Шойгу встретился с президентом Ирана”, (17.09.2024))
Finlandiya’da İki Yeni NATO Karargâhı Planlanmakta
Yle'nin haberine göre, Finlandiya’nın güney ve kuzeyinde iki NATO karargahı kurulacak. Bunlardan ilki, Kara kuvvetlerinin Kuzey Avrupa'daki karargahı olarak Mikkeli’de, diğeri ise ileri kara kuvvetlerinin karargahı olarak Rovaniemi yahut da Sodankylä’de konumlanacak. Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Tampere'deki ziyaretinde, NATO karargahlarının yer seçimlerinin askeri gerekliliklere göre yapıldığını, bölgesel politik kaygıların bu kararda etkili olmadığını belirtti. Henüz nihai kararın alınmadığını ifade eden Stubb’un açıklamalarına göre, 16 Eylül’de Finlandiya Savunma Bakanı Antti Häkkänen, NATO’nun Finlandiya’daki kara kuvvetlerini İsveç’in yöneteceğini duyurmuştu. Iltalehti, Nisan ayında Finlandiya dış işleri ve güvenlik politikası kaynaklarına dayanarak Mikkeli’de bir NATO karargahı kurulacağını bildirmişti. Norveç Savunma Bakanı Bjørn Arild Gram, Norveç savunma komutanının bu yöndeki tavsiyelerini doğrulamıştı. Finlandiya, Nisan 2023’te NATO'nun 31. üyesi olmuştu; üyelik sonrası, Rusya Dışişleri Bakanlığı NATO ile olası çatışma risklerinin arttığı konusunda uyarıda bulunmuş ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO’ya katılımın Finlandiya’nın başkenti Helsinki için bazı zorluklar yaratabileceğini ifade etmiştir.
(Ведомости, “Yle: в Финляндии на юге и севере появятся два штаба НАТО”, (18.09.2024))
Harris ve Trump’ın Zelenski ile Eylül Sonunda Görüşmesi Bekleniyor
CNN'in kaynaklarına göre, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, Eylül sonuna kadar Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşmeyi planlıyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Harris’in bu fırsatı değerlendirebileceğini, daha önce de Zelenski ile bir araya geldiğini belirtti. Bloomberg'e göre Zelenski, bu görüşmede Ukrayna'nın NATO ve AB üyeliği ile gelişmiş silah desteğini talep edecek. Trump ise görüşmeye dair “Muhtemelen, evet” diyerek olumlu sinyal verirken detay vermedi. Tartışmalarda Harris, Trump’ın Ukrayna politikasını "pozisyonları terk etmek" olarak değerlendirirken, Putin’i “Trump’ı kolayca alt edebilecek bir diktatör” olarak nitelendirdi.
(Ведомости, “Харрис и Трамп могут встретиться с Зеленским до конца сентября”, (19.09.2024))
Macaristan ve Hollanda, AB Göç ve İltica Paktı'ndan Çıkmayı Hedefliyor
Macaristan, Hollanda’nın Avrupa Birliği Göç ve İltica Paktı'ndan çıkış talebine katılmayı planlıyor. Macaristan’ın AB İşleri Bakanı Janos Boka, göçle mücadelede kararlı adımlar atılmasının gerektiğini belirterek Hollanda'nın pakttan çıkma talebini destekleyeceklerini duyurdu. Ancak AB antlaşmalarında değişiklik yapılması, tüm üye ülkelerin onayını gerektiren uzun ve karmaşık bir süreç olduğundan, yakın gelecekte böyle bir değişiklik beklenmiyor. Hollanda ise AB’nin göç kurallarını yerine getirmek istemediğini belirterek 18 Eylül’de Avrupa Komisyonu’na talepte bulundu. Politico’ya göre, Hollanda’da aile birleşimini sınırlamak, sınır kontrollerini sıkılaştırmak gibi göç karşıtı adımlar ön görülüyor. Göç uzmanları ise, bu adımların AB normları çerçevesinde tam bir çıkış anlamına gelmediğini, mevcut düzenlemeler içinde daha fazla esneklik sağlamaya yönelik olduğunu ifade ediyor.
(Ведомости, “Венгрия и Нидерланды хотят выйти из миграционного пакта Евросоюза”, (20.09.2024))
Rusya, “Barış Zirveleri”ne Katılmayı Reddetti
Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Başkanı Mariya Zaharova, ülkesinin, İsviçre'de düzenlenen benzer "Barış Zirveleri"ne katılmayacağını duyurdu. Zaharova, bu zirvelerin, barış arayışı ile ilgisinin olmadığını belirterek, “Bu süreç, Anglo-Saksonların ve onların Ukraynalı kuklalarının yeni bir aldatmacasıdır. Sözde ikinci zirvenin amacı, Zelenski'yin tamamen uygulanamaz barış formülünü tek çözüm olarak dayatmaktır.” ifadelerini kullandı. Ancak Zaharova, Moskova'nın diplomatik çözüm yollarını reddetmediğini ve “sahadaki durumu ve yeni jeopolitik gerçekleri dikkate alan ciddi önerilere açık olduğunu” vurguladı. 14 Haziran'da, Başkan Vladimir Putin, Ukrayna'nın belirli şartları kabul etmesi halinde barış müzakerelerinin başlayabileceğini açıklamıştı, ancak Ukrayna bu teklifi reddetmişti. Son olarak, 5 Eylül'de Putin, Rusya'nın İstanbul'da mutabık kalınan belgelere dayalı müzakerelere her zaman açık olduğunu ifade etti.
(Ведомости, “Захарова: Россия не будет участвовать в «саммитах мира»”, (21.09.2024))
Fransa'nın Yeni Hükümeti Krizi Bitirme Garantisi Vermiyor
Fransa Başbakanı Michel Barnier'in 21 Eylül'de açıkladığı yeni hükümet kabinesi, Politico'ya göre son on yılın en sağcı hükümeti olarak değerlendirildi. Barnier, bu yeni kabineyi kurarken Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un destekçileri ile merkez sağ Cumhuriyetçiler arasında yoğun müzakereler yürüttü. Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanı Sébastien Lecornu ve Fransa Ekonomi, Maliye ve Endüstriyel ve Dijital Egemenlik Bakanı Antoine Armand gibi Macron’un partisinden isimler görevlerine devam ederken, Cumhuriyetçi Parti'den Patrick Hetzel Fransa Yükseköğrenim, Araştırma ve İnovasyon Bakanı ve Bruno Retailleau İçişleri Bakanı oldu. Bu atamalar, özellikle göç ve radikal İslamcılık karşıtı duruşlarıyla tanınan Retailleau’nun muhafazakâr kimliğini öne çıkardı. Bu sağ eğilimli kabineye karşı muhalif sol ittifak Yeni Halk Cephesi (NFP), 1 Ekim'de güven oylaması talep etmeyi planlasa da mecliste çoğunluğu sağlayamama ihtimali yüksek. Le Journal du Dimanche’ın Ifop anketine dayandırdığı haberine göre, Macron’un popülaritesi yüzde 25'e düştü. Analistler, Barnier hükümetinin bütçe açığı ve emeklilik reformu gibi zor konularla yüzleşeceğini belirterek hem sol hem de aşırı sağın birleşerek hükümeti zor duruma düşürebileceğine dikkat çekiyor.
(Ведомости, “Почему новое правительство Франции не дает гарантий окончания кризиса”, (22.09.2024))
Batı, Ukrayna’nın Bütçe Finansmanını Yarıya İndirdi
Batılı ülkeler, Ukrayna bütçesine sağladıkları finansmanı önemli ölçüde azaltarak 2024’ün ilk yarısında geçen yıla oranla yarıya indirdi. 2023’te %50 olan bütçe katkısı, 2024’te %27’ye gerilerken, yardım miktarı 19,1 milyar dolardan 10,6 milyar dolara düştü. Özellikle karşılıksız dış yardımlar 6,1 milyar dolardan 1 milyar dolara gerileyerek altıda bire indi. Kiev, yıl boyunca toplam 37 milyar dolar dış kaynak hedeflerken yalnızca dörtte birini alabildi. Artan borç servis maliyetleri ile bütçeye yük artarken, uzmanlar, Ukrayna'nın teknik olarak iflas ilan etmemesine rağmen ödeme güçlüğü içinde olduğuna dikkat çekiyor.
(Ведомости, “Запад в 2 раза сократил финансирование бюджета Украины”, (23.09.2024))
İran'dan ABD'ye "Nükleer Anlaşma" Çağrısı
İran Dışişleri Bakanı Irakçi, ABD ve diğer ülkelerle "nükleer anlaşma" konulu müzakerelere başlama isteğini dile getirerek, 24 Eylül’deki BM Genel Kurulu'nda bu konuda görüşmelere hazır olduklarını belirtti. Ancak mevcut uluslararası durumun, bu müzakerelerin yeniden başlamasını daha karmaşık hale getirdiğini ifade eden Irakçi, İran'ın geçmişte ABD'nin anlaşmadan tek taraflı çekilmesi ve İran'ın nükleer altyapısının gelişmesi nedeniyle, 2025'te sona erecek olan anlaşmanın eski haliyle canlandırılmasının zorluklarına dikkat çekti. Analistler, müzakerelerde ciddi bir ilerlemenin ancak ABD'deki başkanlık seçimleri sonrasında mümkün olabileceğini öngörmekte.
Rusya’dan Batı’ya Nükleer Doktrin Uyarısı
Kremlin, Rusya’nın güncellenen nükleer doktrinini Batılı ülkelere yönelik bir uyarı olarak nitelendirdi. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, bu yeni doktrinin, Batı'nın Rusya'ya yönelik bir saldırıya katılması durumunda doğacak sonuçları bildiren bir sinyal olduğunu ifade etti. Peskov, nükleer caydırıcılık alanında yapılan düzenlemelerin, mevcut sınır gerilimleri göz önüne alınarak güncellendiğini belirtti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu doktrinin, herhangi bir nükleer gücün desteğiyle Rusya’ya karşı yapılacak bir saldırının, bir nükleer saldırı olarak değerlendirileceğini vurguladı.
(Ведомости, “Как в мире отреагировали на обновление ядерной доктрины России”, (26.09.2024))
Japonya’nın Yeni Liberal Demokrat Parti Lideri: Şigeru İşiba
Japonya’da iktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP), yeni lider olarak 63 yaşındaki Şigeru İşiba’yı seçti. Uzun yıllar çeşitli hükümet görevlerinde bulunan İşiba, 1 Ekim’de Parlamento onayı ile başbakanlığa geçecektir. Bu değişim, mevcut Başbakan Fumio Kishida’nın, partiyi sarsan skandallar ve düşen kamuoyu desteği sonrası görevi bırakma kararı ile gerçekleşti. Yeni lider olarak İşhiba, partinin itibarını yeniden kazandırmayı hedeflerken, geçmişteki savunma bakanlığı görevleri ve dış politikadaki sert görüşleri ile bilinmektedir. Japonya’nın rekor düzeydeki savunma bütçesini destekleyen İşiba’nın, “Asya NATO’su” benzeri bir savunma iş birliği fikrini destekleyerek Çin ve Kuzey Kore’ye karşı stratejik dengeyi güçlendireceği öngörülmektedir.
(Ведомости, “Кого избрали лидером правящей партии Японии на смену Фумио Кисиде”, (27.09.2024))
Avusturya’da Seçimler
Avusturya'da yapılan parlamento seçimlerinde sağ popülist Avusturya Özgürlük Partisi ilk kez birinci sırada yer aldı. ORF (Avusturya ulusal kamu yayını)’nın verilerine göre Avusturya Özgürlük Partisi, oyların %29,1'ini alarak iktidardaki Avusturya Halk Partisi'ni %3 farkla geride bıraktı. Avusturya Halk Partisi %26,2 oyla ikinci olurken, sosyal demokratlar %20,4 ile üçüncü sırada yer aldı. İktidar koalisyonundaki Yeşiller - Yeşil Alternatif %8,6, liberal NEOS ise %8,8 oy aldı. Ancak uzmanlar, Avusturya Özgürlük Partisi’nin hükümet kurma şansının düşük olduğunu vurgulamakta. Avusturya Halk Partisi lideri Avusturya Şansölyesi Karl Nehammer, Avusturya Özgürlük Partisi ile koalisyona karşı olduğunu belirtirken, sosyal demokratlar, Yeşiller - Yeşil Alternatif ve NEOS da bu ittifaka ideolojik olarak uzak. Avusturya Özgürlük Partisi’nin göçmen karşıtı politikaları ve Ukrayna'ya yardımı durdurma talepleri, ülkede özellikle göç politikalarında daha sıkı önlemler alınmasına yol açabilir.